Genel

Türkiye Finans, katılım bankacılığı sektöründe bir ilki daha hayata geçiriyor. Katılma hesabı ile kira sertifikasını birleştiren Banka, Türk lirası birikimleri üzerinden kazanç elde etmek isteyen müşterilerine Bol Kepçe isimli özel bir hesap sunuyor. Avantajlı kar paylaşım oranları sunan Bol Kepçe hesap ile Türkiye Finans’ta hesap açmak ve hemen kazanmaya başlamak mümkün.
Türkiye Finans Katılım Bankası, Türk lirası birikimlerini avantajlı kar paylaşım oranlarıyla değerlendirmek isteyen tüm müşterilerine özel bir hesap sunuyor. Bol Kepçe ismiyle sunulan hesap ile Banka, sektörde ilk defa katılma hesabı ile kira sertifikasını birleştirerek yüksek getiri elde edilmesini mümkün hale getiriyor. Müşteriler, Bol Kepçe hesabın katılma hesabı olarak açılan kısımda avantajlı kâr paylaşım oranları üzerinden getiri sağlarken; kalan tutar yatırım hesabına aktarılarak kira sertifikası alınabiliyor. Sadece TL cinsinden açılabilen Bol Kepçe hesap; şube, mobil ve internet bankacılığı aracılığı ile kullanılabiliyor.

Türkiye Finans Perakende Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı M. Necati Özdeniz, “Bankamız için Türk lirasının tercih edilebilir olması, değer kaybetmeden büyümesini teşvik etmek çok önemli. Bol Kepçe Hesap ile müşterilerimiz Türk lirası birikimlerini iki farklı yatırım aracında değerlendirerek yüksek kâr payı getirisinden faydalanma olanağına sahip oluyor. Avantajlı kar paylaşım oranları sunan Bol Kepçe hesabımız ile Türkiye Finans müşterilerinin tasarrufları değer kaybetmeden bol kepçe kazanıyor. Birikimleri için Bol Kepçe hesabı tercih eden ve bu sayede birikim tutarının bir kısmını katılma hesabında, diğer kısmını ise kira sertifikalarında değerlendiren müşterilerimiz 16 Ekim itibariyle %11.69 kar payı aldılar. Hibrit bir hesap olan Bol Kepçe ile Türkiye Finans’ta hemen bir hesap açmak ve avantajlı oranlarla kazanmaya başlamak mümkün oluyor.”

Ülker Bisküvi’nin 5 yıl vadeli dolar cinsi tahvil ihracına, 28 ülkeden 130’dan fazla uluslararası yatırımcı katıldı.

Ülker Bisküvi, yurtdışına 650 milyon ABD Doları değerinde tahvil ihraç etti. Ülker Bisküvi, elde ettiği finansman kaynağının bir kısmını yurtdışı menşeili sendikasyon kredisinin kapatılmasında, kalan kısmını da şirketin yatırımlarında kullanmayı planlıyor. Tahvil işleminin kapanışının ilgili nihai sözleşmelerin imzalanması ve Sermaye Piyasası Kurulu’na yapılan tertip ihraç belgesi başvurusunun onaylanmasını müteakiben, 30 Ekim 2020 tarihinde sonuçlanması bekleniyor.

Gerçekleştirilen tahvil ihracıyla ilgili konuşan Ülker Bisküvi CEO’su Mete Buyurgan, “Dünya ve ülkemiz pandemiden dolayı hassas bir dönemden geçiyor. Tüm bunlara rağmen, Ülker Bisküvi olarak pandemi döneminde, tahvil ihracı gerçekleştiren Türkiye’deki ilk gıda şirketi olduk. Büyük ilgiyle karşılanan tahvil ihracımız, Ülker’in uluslararası finansman kaynağı sağlamadaki başarılı stratejileri ve yatırımcılarla olan güçlü bağının bir sonucudur” dedi.

Yatırımlara hız kesmeden devam ettiklerini ifade eden Buyurgan Ülker Bisküvi’nin mevcut performansını ise şöyle değerlendirdi: “2020’nin ilk yarısındaki ciromuzu 4,5 milyar TL olarak açıklamıştık. Bu dönemde sağlam bilançomuzla, faaliyet gösterdiğimiz pazarlardaki güçlü konumumuzu sürdürürken, üretime, satış ve dağıtım faaliyetlerine, istihdam sağlamaya ve 100’ü aşkın ülkeye ihracata hız kesmeden devam ediyoruz. Dünyadaki zorlu ekonomik şartlara rağmen, şirketimize uluslararası yatırımcılar tarafından uzun vadeli finansman sağlanması hem ülkemize hem de şirketimize olan güvenin bir göstergesidir” dedi.

Uluslararası yatırımcılardan 1.8 milyar dolar talep geldi

Ülker Bisküvi CFO’su Cenker Uçan ise gerçekleşen tahvil ihracıyla ilgili; “Ülker’in ilk tahvil ihracını başarıyla gerçekleştirdik. 450 milyon ABD Doları hedefiyle başladığımız projemize uluslararası yatırımcılardan 1.8 milyar ABD Doları talep aldık ve ihraç edilecek rakamın 650 milyon ABD Doları olmasına karar verdik. 5 yıl vadeli tahvilimize, 28 ülkeden 130’dan fazla uluslararası yatırımcı iştirak etti. Şirketimizin sağlam finansman yapısına güvenen uluslararası yatırımcılara teşekkür ederiz” dedi.

Dolar yeni güne 7.81, Euro ise 9.25 liradan başladı. Dolar, Merkez Bankası’nın faiz kararı öncesinde 7.78’e kadar geriledi. Merkez Bankası’nın politika faizini 10.25’te sabit tutmasıyla birlikte kurda sert yükseliş yaşandı.

Dolar yeni güne 7.81, Euro ise 9.25 liradan başladı. Dolar, Merkez Bankası’nın faiz kararı öncesinde 7.78’e kadar geriledi. Merkez Bankası’nın politika faizini 10.25’te sabit tutmasıyla birlikte kurda sert yükseliş yaşandı. Öğlen 14.05 itibarıyla dolar/TL 7.95 TL’ye geldi. Euro/TL 9.40’ı aştı

Son 3 günde yaklaşık 10 kuruş gerileyen dolar/TL Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun (PPK) açıklayacağı faiz kararını bekliyor.

Dolar yeni güne 7.81, Euro ise 9.25 liradan başladı. Dolar Merkez Bankası’nın faiz kararı öncesinde 7.78’e, Euro ise 9.22’ye kadar geriledi.

PPK geçtiğimiz ay politika faizini yüzde 8.25’ten 10.25’e yükseltmişti. Bugün 14.00’da da benzer oranda bir artırım açıklanacağına dair piyasalarda bir beklenti oluşmuştu ancak TCMB faizleri değiştirmedi.

Karar sonrası kurda sert yükseliş yaşandı. Öğlen 14.05 itibarıyla dolar/TL 7.95 TL’ye geldi. Euro/TL 9.40’ı aştı.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu bugün saat 14.00’da faiz kararını açıklayacak. Geçen ay Merkez 200 baz puanlık faiz artırımına giderken, bugün de 100 ila 300 baz puan arasında bir artırım bekleniyor.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu bugün saat 14.00’da faiz kararını açıklayacak. Geçen ay Merkez 200 baz puanlık faiz artırımına giderken, bugün de 100 ila 300 baz puan arasında bir artırım bekleniyor

Bugün tüm gözler Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun (PPK) saat 14.00’da açıklayacağı faiz kararında. PPK son olarak geçtiğimiz ay politika faizi olan 1 haftalık repo faizini 200 baz puanlık artırarak giderek yüzde 8.25’ten yüzde 10.25’e yükseltmişti.

Böylece Merkez, 2 senenin ardından ilk kez geçen ay faiz artırımına gitti. Bugün ise yeni bir artırım gelmesi bekleniyor. Bu artırımın miktarı konusunda ise farklı görüşler bulunuyor. Goldman Sachs analistleri son yayımlanan raporda 300 puanlık bir artış beklediklerini açıklarken, JPMorgan 200, Morgan Stanley ise 150 baz puanlık artırım bekliyor.

AA Finans’ın PPK toplantısına yönelik piyasa beklenti anketine katılan 17 ekonomistin ise tamamı politika faizinde artışa gidileceği öngörüsünde bulundu. Faiz artışı bekleyen ekonomistlerin beklentileri 100 baz puan ila 200 baz puan arasında yer aldı.

Benzer şekilde Reuters anketine katılan 17 kurumun da tamamı politika faizinde artış bekliyor. Tahminlerin medyan beklentisi politika faizinin yüzde 10.25’ten yüzde 12’ye arttıracağı yönünde. Artış tahminleri ise 100 ila 300 baz puan arasında değişiyor.

ENFLASYON VE KORONAVİRÜS VURGUSU

PPK geçen ay faiz artırımına giderken dezenflasyon sürecini yeniden tesis etmek ve fiyat istikrarını desteklemek amacıyla indirime gittiğini belirtmişti. Yayımlanan PPK toplantısı özetinde ise Kurul’un koronavirüs salgının Türkiye ekonomisine etkilerini izleyerek elindeki araçları fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda kullanmaya devam edeceği vurgulanmıştı.

Son olarak TÜİK eylül ayı yıllık enflasyonunun yüzde 11.75 ve on iki aylık ortalamanın ise yüzde 11.47 olduğunu açıkladı. Ağustos ayında ise yıllık enflasyon yüzde 11.77, on iki aylık ortalama enflasyon ise yüzde 11.27 seviyesindeydi.

Son faiz artırımı kararının alındığı 24 Eylül’de dolar 7.71 liradan 7.57 liraya kadar gerilemişti. Ancak bu seviyede tutunamadı. Bugün itibarıyla dolar 7.81 lira seviyesinde bulunuyor.

RİSK PRİMİNDE ARTIŞ

PPK özetinde dikkat çekilen Türkiye’nin risk primi ise geçen ayki artırım kararından bu yana dalgalı bir seyir izledi. Ancak bugün itibarıyla geçen aya göre yüzde 1.5 yükselmiş durumda.

Benzer hareketler koronavirüs salgınının hız kesmeden devam etmesi sebebiyle gelişmekte olan ülkelerin çoğunun risk primlerinde de gözlemlendi.

Tüm bu gelişmeler ve Merkez Bankası’nın attığı sıkılaştırma adımları bugünkü toplantıdan yeni bir faiz artırımı kararı çıkması beklentilerini güçlendirdi.ları talep aldık ve ihraç edilecek rakamın 650 milyon ABD Doları olmasına karar verdik. 5 yıl vadeli tahvilimize, 28 ülkeden 130’dan fazla uluslararası yatırımcı iştirak etti. Şirketimizin sağlam finansman yapısına güvenen uluslararası yatırımcılara teşekkür ederiz” dedi.

Yeni normalde bireysel araç kullanımının yükselmesinin yanı sıra yaşanan dolu ve sel gibi hava olaylarla birlikte gerçekleşen hasarlar da aynı oranda artmaya başladı. Bu durum kasko sigortasının önemini de ortaya koydu.

“Kasko ile araç sahiplerinin risklerini ortadan kaldırmamız mümkün olmasa da hasarları eksiksiz ödeyerek sigortalıların endişelerini azaltıyoruz” diyen Ray Sigorta Genel Müdürü Koray Erdoğan, “Son günlerde gerçekleşen şiddetli hava olayları, yoğun yağışlar, dolu ve taşkınlar araçlarda sigorta güvencesinin ne derece önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı. İstanbul Anadolu yakası başta olmak üzere Anadolu’nun pek çok kesiminde meydana gelen dolu olayında kasko korumasında olan hasarlar hava olayının gerçekleşmesinin ardından hemen tazmin edildi” değerlendirmesinde bulundu.

KASKO BİR GEREKLİLİK

2020’nin ilk 6 ayında Türkiye Sigorta Birliği’nin yayınladığı rakamlara göre kasko branşında 2 milyar 224 milyon lira ödeme yapıldığını hatırlatan Erdoğan, araç sahiplerinin gönlünün rahat olması için yeni normal dâhil olmak üzere her dönemde kaskonun bir gereklilik olduğunu söyledi. “Pandemi nedeniyle bireysel araç kullanımının arttığını görüyoruz. Böyle bir dönemde bireysel araçların maruz kaldığı risklerin azaldığını söylemek doğru olmayacaktır” diyen Erdoğan şöyle devam etti:

“Geçtiğimiz günlerde yaşadığımız dolu olayından sonra araçlarda çok sayıda irili ufaklı göçük meydana geldi. Bunun yanında Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Başkanlığı’nın yayınladığı 2020 Ağustos bültenine göre sadece bu yıl yoldan çıkan araç sayısı 15 bine, devrilen ya da savrulan araç sayısı 11 bine ve hatta park etmiş araca çarpan araç sayısı 750’ye ulaştı. Buradan, koşullar ne olursa olsun risklerin hayatımızda bir yeri olacağını görmemiz gerekiyor. Sigorta yaptırmak yalnızca zararın kolayca karşılanmasını sağlamıyor, sigortalının endişelerini de gideriyor. Sigortanın sunduğu en büyük değer de söz ettiğimiz bu huzur.”

KASKO’NUZ KİŞİYE ÖZEL OLSUN

Sigortacılıkta, tüm sorunlara cevap verecek tek çözüm anlayışının yetersiz olduğunu, kişilerin her daim değişen ihtiyaçlarına ve tercihlerine uygun seçeneklerle yanıt verilmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan; Ray Sigorta olarak Ekonomik Kasko, Baby on Board Kasko ve Prenses Kasko olmak üzere 3 farklı ürünle müşterilere hizmet sunduklarını söyledi. İlandır…